4 Ocak 2014

Martı Tanımlama Sunumu (Christopher Gibbins)

3.Ocak.2014 akşamı İKGT olarak çok ani ancak bir o kadar da önemli bir sunum gerçekleştirdik. Dr. Christopher Gibbins ile Martı Tanımlama çalıştık. Oldukça kıymetli bilgiler edindiğimiz sunumu özetlemeden evvel kimdir bu Chris, olaylar nasıl gelişti onu açıklayalım;
Chris ve onun martı sevinci. 
Denizkuşu çalışan Dilek Şahin üyemizin, denizkuşu çalışan bir İspanyol arkadaşı vasıtasıyla, Chris Dilek'ten haberdar olur. İstanbul'a geleceğini ve martı gözlemlemek istediğini belirtir. İspanyol arkadaş bu adamın en iyilerden olduğunu, sakın kaçırmaması gerektiğini Dilek'e söyleyince, hemen plan oluştururulur, Chris İstanbul'a gelir gelmez martı gözlemi başlar. Gözlemler esnasında Dilek, henüz literatürde yer almayan yeni bilgiler öğrenince bunu İKGT ile paylaşmaya karar verir ve sunum dev katılımla gerçekleşir.
İlk kez 1988'de İstanbul'a gelip Çamlıca'da yırtıcı göçünü izleyen Gibbins hakkında daha fazla bilgiye kendisinin blogundan ulaşabilirsiniz.

Sunumu olabildiğince kaydetmeye çalıştık, buradan izleyebilirsiniz.  (Dilek-Tunç Geçit'e teşekkür ederiz.) Yelkovan mail grubuna gönderilen sunum özeti ise şöyle;
"Merhaba Yelkovanlar,
Dün Kadıköy'de geniş ve sesiz bir mekanda ufak bir aksaklıkla 19:30'da başlayabildiğimiz toplantıyı istemeyerek de olsa 22:30'da tamamladık. Chris'den martıların evriminden, yaş tayinlerine, alt türlerinden göçlerine kadar bir çok ilginç hikaye dinledik. Sunumun en önemli noktası ise henüz yazılı literatüre dahil olmamış birçok tanımlama detayını dinlemek oldu.
Martıların yaş tayini ile başlayan sunumda, bu güne kadar tanımlama kitaplarında yazan bir çok bilginin aslında ikincil kriter olarak kullanılması gerektiğinin öğrendik. Bunun yerine primer tüylerden nasıl yaş tayini yapılacağını konuştuk. Yaş tayinini ardından büyük martılar arasındaki benzerliği anlamak için evrimsel süreçlerine değindik. Akrabalıklarını ve dağılımlarını bu bölümde detaylıca dinledik. Sonrasında Küçük kara sırtlı martıdan başlayarak detaylı bir şekilde alt tür ve yaş tayinlerini dinledik. Küçük kara sırtlı martıların bizde görülen alt türü "heuglini" için tanımlama kriteri olarak Ocak ayından sonra primer tüylerdeki tüy değişimini kullanabileceğimizi ve kara sırtlı martılarda "fuscus" dışında alt tür tayini için sırttaki gri tonları birincil tanımlama kriteri olarak kullanmamamız gerektiğini anladık.

Küçük kara sırtlı martıdan sonra Gümüş ve Hazar martılarının tür ayırımlarına değindik. Bizde görülen "Karadenizli" gümüş martıların daha batı Avrupa'da görülen gümüş martılardan farklı olduğunu Chris'in deneyimlerinden öğrendikten sonra yine kitaplarda yer alan tanımlama kriterlerinin bu iki türün ayırımında da ikincil kriterler olarak kullanılması gerektiğini anladık. Bizdeki Gümüş martılarda 10. primerde Hazar martısına benzer bir yapılanma olduğunu gördük. Her yaş grubuna göre Hazar ve Gümüş martı tanımlama kriterlerinin sıralamasını yaptık.
İstanbul'da Hazar ve Gümüş martısı ile ilgili dikkat etmemiz gereken noktalar, özellikle Gümüş martıların 10. primerinde (P10) sık sık Hazar martısına benzer bir desenlenme görüldüğünden, bu desenlenmenin ne sıklıkta görüldüğünü ve bu desenlenmeyi gösteren kuşların üreyen mi, kışlayan  ya da kısa sürede geçiş yapan gruplar mı olduğunu anlamak. Çünkü "batıda" şu anda Hazar martısının tanımlamasında temel nokta P10 yapısı ve bu Gümüş martıdan ayırmak için kullanılıyor, bu kriterin "doğu" bireylerinde de geçerli olup olmadığını görmemiz gerek. Ayrıca bu iki tür arasındaki hibritleşmeyi anlamak için de P10'daki desenlenmeyi izlemek önemli. İstanbul'daki Hazar ve Gümüş martılar ile ilgili bir diğer nokta ise; Chris'in gözlemlerine göre İstanbul'da bu iki türün baskın olduğu alanlar farklı. Örneğin Sarıyer'de ağırlıklı olarak Gümüş martı görüyorken Rumeli Fenerine çıktığınızda bu Hazar martısı lehine değişiyor. Chris, genelde bir türün diğerine baskın olduğu bu tip alanları belirlememizi önerdi.

Küçük gümüş martı için taksonların dağılımlarına detaylıca değindikten sonra muhtemelen bizde bulunan alt tür "heinei" tanımlaması üzerine konuştuk. Heinei alt türü için literatürde arazide tanımlanamayacağı yazmasına rağmen Chris bunun tersini savundu. Bütün bireyler olmasa da bazı çok belirgin bireylerin arazide de rahatça ayrılabildiğini anlattı. Ancak bu rahatça tanımlanabilen bireylere ne sıklıkta rastladığımızı dolayısı ile şu an kullanılan tanımlama kriterlerinin ne kadar verimli olduğunu anlamak için özellikle Türkiye'den gelecek fotoğrafların çok önemli olduğuna değindik.
Son olarak İstanbul'da Herring gull görme ihtimalimiz ve gümüş martı grupları arasında görürsek nasıl tanımlayacağımızı konuştuk. Herring gull için özellikle post juvenil tüy değişiminde Gümüş martının aksine kanat örtü tüylerinin değişiminin ekstrem derecede nadir olduğunu ve bu kriterin Herring gull için şüphelenmemize yeteceğini öğrendik.

Aslında eminim daha çok fazla detay vardır, belki toplantıya katılanlar ekstra kendi notlarını da atmak isterler ancak notlar - cümleler biraz dağınık olmuş olsa da benden şimdilik bu kadar:) Sunumu pdf formatında buradan indirebilirsiniz."
Dilek Şahin'in toplantı özetini okudunuz.
Martılara dikkat ediniz!