5 Ekim 2014

İstanbul'un Leylekleri

Fotoğraf: Zefer Çankırı - TRAKUS
Bu sonbahar İstanbullu kuş gözlemcilerinden sürekli göç eden leyleklerin haberini aldık. Peki İstanbul’dan geçen leylek sayılarına ve göç noktalarına dair bildiklerimiz neler?

Leyleklerin sonbaharda kışlama alanlarına dönüşleri Temmuz sonunda başlıyor, Ağustos ortasında en yoğun halini alıyor ve Ekim ayına kadar devam ediyor.  İstanbul’da hem ilkbahar hem de sonbaharda farklı noktalardan yüksek sayıda leylek geçişini görmek mümkün. İlkbaharda hava henüz çok ısınmadığından genelde daha alçaktan ve kuzeydeki noktalardan geçiş yapan leylekler sonbaharda ise hem çok yüksekten hem de daha çok boğazın güney tarafından geçiş yapıyorlar. Ancak bu veriler bizim belirli noktalarda izlediğimiz göç çalışmaları sonucunda ortaya çıkan veriler, daha kapsamlı ve daha fazla noktadan yapılacak çalışmalarla durumu daha iyi değerlendirebiliriz.

Leyleğin Türkiye’de de görülen ciconia alt türü Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yayılım gösterir ve 2 alt-popülasyona bölünmüştür. Batı popülasyonuna ait olan bireyler batı ve güneybatı Avrupa’da ve kuzey Afrika’da ürerler. Avrupa’da üreyen bireyler kışlamak için güneye Cebelitarık Boğazı boyunca göç eder ve Afrika’daki gruba katılarak batı Afrika’da kışı geçirirler. Doğu popülasyonuna ait bireyler ise doğu Avrupa'da ürer; Orta Doğu boyunca güneye göçlerini gerçekleştirir ve doğu Afrika’da kışlarlar.

Yapılan kapsamlı göç çalışmasına göre Leyleklerin göç rotaları ve yönleri genetik, sosyal, topoğrafik faktörler ve potansiyel beslenme alanları ve hava koşullarından etkileniyor.  Örneğin, sonbahar göçünde genç bireylerin sürekli sabit bir rotayı takip ettikleri bulunmuş; Doğu Avrupa’da üreyen popülasyon Bulgaristan boyunca güney-doğu yönünde göç ettikten sonra, Karadeniz’den kaçınmak için İstanbul Boğazı boyunca veya Marmara Denizinin batı kıyısı boyunca Çanakkale Boğazını aşarak göç ediyor. İstanbul Boğazını geçtikten sonra ise güney-doğu yönüne doğru yöneliyor ve Göksu Deltasında Akdeniz’e ulaşıyorlar. Akdeniz’e ulaştıklarında bütün denizi kıyı boyunca takip ediyor ve İskenderun Körfezinden güneye doğru yöneliyorlar.

Karadeniz’i batıdan aşan bu grubun yanında çok küçük bir popülasyon da Karadeniz’i kıyı şeridi boyunca takip ederek doğu tarafından aşıyorlar.

Leylekler geniş kanatlı olduklarından süzülerek göç eden uzun mesafe göçmenleridir. Süzülerek göç ettiklerinden çok uzun mesafeleri çok az enerji harcayarak kat edebilirler. Leyleklerin termallerin yerlerini belirlemelerinin sosyal davranışlarına bağlı olduğu bulunmuştur. Bireyler termali bulduğunda gergin kanatlar ile bu hava akımlarında yükselir ve burada kar ettikleri enerjiyi göç yönlerinde süzülmeye harcarlar. Termal bulup yükselme yöntemi sayesinde leylekler enerji gereksinimlerini 30 kat düşürebilirler ancak bu yöntem onları gece boyunca karada kalmaya zorlar ve yolculuğun uzamasına neden olur. Leylekler güçlü termal bulduklarında yerden 3800 metre kadar yükselebilir. İyi termal koşullarında leylekler gruplar halinde göç eder çünkü bu yöntem bireysel göçe göre “süzülme oranı” açısından daha avantajlıdır; büyük sürüler sürüklenmeye karşı daha dirençlidir ve yön şaşırma durumu azamiye indirilir.

Eğer bir bölge göç sırasında önemli bir dinlenme bölgesi ise, göç eden kuşların her sene bu bölgeye (veya civarında) iniş yapmasını ve/veya konaklamasını bekleriz. Uydu vericisi ile takip edilen leyleklerde İstanbul Boğazı, Göksu Deltası ve İskenderun civarında bu türün geleneksel dinlenme alanlarına sahip olduğu görülmüş. Çalışmanın bulgularına göre doğu popülasyonundaki leyleklerin başarılı göçleri besini bol özel mola bölgelerinden ziyade zarar görememiş konaklama alanları, azaltılmış av baskısı ve normal miktarda, tarım ilaçları ile kontamine olmamış besin varlığına bağlı.

İstanbul Boğazında bu güne kadar yapılan çalışmalarda sonbaharda leyleklerin göçü adına sayıların tepe yaptığı iki tarih mevcut; 16 ve 31 Ağustos. İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu üyelerinden Fikret Can, bir kaç senedir Silivri tarafında bu tarihlerde belirli noktalardan çok yoğun leylek geçişleri kaydediyor. Bu sene bir günde sayılan binlerce leylek noktanın önemini vurgulamaya yetecek sayıda. Bu gibi noktalardan her sene bu yoğun göç zamanında yapılacak sistemli izleme çalışmaları ile hem leyleklerin doğu Avrupa’da üreyen popülasyonlarının tahminlerine katkıda bulunabilir hem de uzun vadede popülasyonların değişimine dair veri toplayabiliriz. Bu amaçla İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu olarak üyelerimizi ve İstanbul’daki kuş gözlemcilerini önümüzdeki seneden itibaren başlamayı planladığımız leylek sayımlarına ve Fikret Can’ın 8 Ekim’de yapacağı sunuma davet ediyoruz.

Not: Bu yazıdaki bilgiler Eastern European White Stork Populations: Migration Studies and Elaboration of Conservation Measures çalışmasından alınmıştır. 




0 yorum:

Yorum Gönder