31 Aralık 2014

İKGT Geleneksel Rumelifeneri - Kilyos Yürüyüşü

İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu olarak 14 Aralık 2014 Pazar günü Kerem Ali Boyla rehberliğinde geleneksel Rumelifeneri - Kilyos yürüyüşünü gerçekleştirdik. Sabah 07:00'de Hacıosman Metro çıkışında buluşup 150 nolu İETT ile yürüyüşe başlayacağımız Rumelifeneri'ne gittik. Yaklaşık 12 kilometrelik parkuru saat 16:00 civarı tamamlayıp Kilyos'a vardık.

Gezi yazısını Erdem Altay yazdı.Keyifli okumalar;
"Bu benim ilk katılışımdı. Yürüyüş için sabah saat yedide Sarıyer’de buluştuk. Oradan hep beraber bineceğimiz bir otobüs ile Rumelifenerine varacaktık. Katılım oldukça yüksekti. Oldukça soğuk bir havada ve çok erken bir saatte kuş sevgisi ile bir araya gelen bu insanlar ile birlikte olmak çok güzeldi.

Sarıyer’den bindiğimiz otobüs kısa bir yolculuktan sonra bizi Rumelifeneri’ne götürdü. Elektrik direğinin üzerinde çılgınca ötüşen Sığırcıklar dışında köy sakindi, marketten son alışverişlerimizi yaparak yola koyulduk. İlk durağımız Rumelifeneri’nin hemen öncesinde kuş rehberimiz Kerem Ali Boyla’nın işaret etmesi üzerine bir evin bahçesinde minik bir Kızılgerdan gördük.

Ne güzel bir kuşsun sen Kızılgerdan.

Fotoğraf: Ali Rıza ALTINOK

Kızılgerdan'ı ilk defa bir sene önce Kıyıköy’de görmüştüm. Hep sevdiğim ve merak ettiğim kuşları artık daha yakından görmeye karar vermiş ve bir dürbün alarak Kıyıköy’e gitmiştim. Orada bir gece konaklamış ve sabah erken saatte dışarı çıkmıştım. Bir sene önce bu minik ile olan aşkımız Kıyıköy’de başlamıştı. Bir çalılıkta sakince duruyordu. Çok yakınımdaydı. Yorulana kadar belki dört-beş dakika boyunca onu izlemiştim.

Kızılgerdan'ı bir süre merakla izledikten sonra yolumuza devam ettik.Ceneviz Kalesi surlarının üzerinde, görülen bir kuşun yerinin tarifi, Karabatak , Tepeli Karabatak ayrımı gibi konularda bilgiler aldık. Mesela Tepeli Karabatak suyun hemen üzerinden uçarken, Karabatak ise daha yukarılardan uçuyordu. Bahrileri, Karabatakları, martıları ve Yelkovanları gözlemledik. Hemen önümüzden iki Ak kuyruksallayan geçti.

Fotoğraf: Soner ÇETİNKAYA

Bir süre daha orada gözlem yaptıktan sonra yolumuza devam ettik ve patikaya girdik. Kilyos’a kadar yolumuz toplam 12 km. idi. Şehirde bu mesafeleri sık sık yürüdüğüm için 12 km. nedir ki diyordum ama düşündüğüm gibi değilmiş. Molalar ve sık sık verdiğimiz kuş gözlem araları ile birlikte yol tam yedi saat sürdü. 

Şansımıza o gün üzerimizden sürekli Şahinler geçiyordu. Bir dalın üzerinde durarak bize poz veren Şahini uzun uzun izledik.

Fotoğraf: Soner ÇETİNKAYA

Pek sık rastlanmayan türler gördük. Kara  Gerdanlı Dalgıç ve Kızıl Boyunlu Batağan gibi. İkisini de ilk defa görüyordum. Kara  Gerdanlı Dalgıç’a hayran oldum.  Sadece üremek için karaya çıkıyordu ama denize öyle adapte olmuştu ki karaya çıkmakta da oldukça zorlanıyordu çünkü daha iyi yüzebilmek ve belki de dalabilmek için ayakları vücudunun çok gerisindeydi.

Artık yürüyüşün sonuna yaklaşmışızdır, belki bir km. falan kalmıştır dediğim bir anda, henüz sadece üç km. gittiğimizi öğrendim. Daha dokuz kilometre vardı, saat henüz on birdi ve ilk molamızı verdik. 

Fotoğraf: Soner ÇETİNKAYA

Molanın ardından yürüyüş devam etti.  Parkur çok güzeldi, yol bizi zaman zaman deniz kıyısına indirdi, ardından tepelere çıktık, denize yukarıdan baktık, bazen güzel bir koydan kumların üzerinden geçiyorduk bazen ise ormana dalıyorduk.

Fotoğraf: Soner ÇETİNKAYA

Şimdi hepsi kendi başına birer büyük ilçe olan, büyük apartmanlarla, geniş yollarla donatılmış çocukluğumun geçtiği  otuz sene önceki o güzel yerlere çok benziyordu buralar. 

Ormanda, görmeyi çok istediğim Çalıkuşu, grubumuzu karşıladı ama maalesef biraz gerilerde olduğum için ben görememiştim. Çalıkuşu yerine Kara Kızılkuyruk görerek teselli bulmaya çalıştım. Kara kızılkuyruğu ilk defa görmüştüm. Sonra İspinozlar, Mavi Baştankaralar, Büyük Baştankaralar da vardı. 

Fotoğraf: Soner ÇETİNKAYA

İkinci ve üçüncü molanın ardından yorgunluğumuz arttı, çamura bulanmıştık ama herkes mutlu görünüyordu. Çok alçaktan uçan bir Atmaca gördük ve yolun sonuna geldik. Artık Kilyos’a varmıştık.

Kilyos’ta bir caddenin kenarında yerde maalesef ölü bir Kızılgerdan gördük. Sanırım araba çarpmıştı, minik ve sevimli bir Kızılgerdanı hiç önemsemeyerek hızlı giden ve onu öldüren bir araba.

 Kilyos'ta son durağımız bir lokantaydı. Yemeklerimizi yedik, dinlendik ve dönüş yoluna geçtik.

Şehir bize bir günlük izin vermişti. Çok sinirlidir. Dönmezsek çok kızabilir."

Fotoğraf: Soner ÇETİNKAYA

Görülen/Duyulan Türler:
Kara Gerdanlı Dalgıç
Bahri
Kızıl Boyunlu Batağan
Kara Boyunlu Batağan
Yelkovan
Karabatak
Tepeli Karabatak
Küçük Karabatak
Gri Balıkçıl
Yeşilbaş
Atmaca
Şahin
Sülün
Akdeniz Martısı
Karabaş Martı
Küçük Gümüş Martı
Gümüş Martı
Hazar Martısı
Kaya Güvercini
Tahtalı
Küçük Kumru
Çayır İncirkuşu
Ak kuyruksallayan
Dağbülbülü
Karatavuk
Öter Ardıç
Maskeli Ötleğen
Çalıkuşu
Kızılgerdan
Kara Kızılkuyruk
Uzun Kuyruklu Baştankara
Mavi Baştankara
Saksağan
Küçük Karga
Leş Kargası
Sığırcık
Serçe
İspinoz
Florya
Bahçe Çintesi

0 yorum:

Yorum Gönder