25 Ocak 2016

Bir kuşçunun gözünden Validebağ Korusu...

Merhaba,
Validebağ korusunu son haftalarda ziyaret ettiğimiz bir kaç gün içinde sevgili Oğuz Mülayim ile gördüklerimizi ve tabi kulaklarımızın duyduklarını yazmaya çalıştım. Şöyle:
Mavi baştankara
Yerde kurumuş yapraklar arasında beslenen onlarca İspinoz arasında bir dişi dağ ispinozu.
Ağaçları saran orman sarmaşıklarının meyveleriyle beslenen öter ardıç ve karatavuklar.
Mazı ağaçlarında beraberce beslenen çalıkuşu ve sürmeli çalıkuşları.
Kargaların tacizinden kurtulamayan şahin ve atmacalar.
İstanbul içinde görmeye alışık olmadığımız orman toygarları. Üstelik havada ötüş yapan.
Bir karga cennetinde olduğunuzu düşündürten ekin, leş, küçük, alakarga ve saksağanlar.
Kendisini görmenin zor ama keyifli oldugunu bildiğimiz çulluk.
Korunun yerlisi küçük ve alaca ağaçkakanlar.
Kuzey ormanlarından gelmiş kış konukları dağ bülbülü ve kızılgerdanlar.
Kış konuğu karabaşlı isketeler, yerlilerimiz saka ve floryalar.
Kuzey ormanlarından başka bir konuk çıvgın.
Çıvgın
Yazın da burada kalma cesaretini gösterdigine inandığımız çıtkuşu.
Çayırın kış sakinleri çayır ve dağ incirkuşları.
Kış güzeli dağ kuyruksallayanı ve yerlimiz akkuyruksallayan.
Korunun en ötüşkeni büyük baştankara, mavi ve uzunkuyruklu baştankaralar.
Binlerce değil ama yeteri kadar sığırcık.
Korunun yerlileri serçe ve ağaç serçeleri.
İstanbul'u kendine vatan bellemiş yeşil ve iskender papağanları.
Ve göremediğimiz ama yakınlarda olduklarını, belki başka bir gün göreceğimizi bildiğimiz kara kızılkuyruk, kocabaş, tarla ve kızıl ardıç, tarlakuşu ve taşkuşu.
Kızıl gerdan
Bir de varlıklarını belirtmeden geçemeyeceğimiz ağaç tepelerinde birbirini kovalayan en az dört tane gri sincap.
Validebağ korusu kuşlara ve kendine sığınan bütün canlılara kışın bu sert günlerinde kucak açmaya devam ediyor. Biz sadece şahit olduğumuz bir kaç günü anlatmaya çalıştık.
Sevgiler.

Cemil Gezgin
22.01.2016

0 yorum:

Yorum Gönder