Hersek Lagünü gezimiz tam da düşündüğümüz gibi aşk doluydu.
Yola, lagünler nasıl oluşur, nasıl bir deniz ve dere aşkından doğar, sonra
nasıl hem kuşlara hem bitkilere hem de diğer canlı türlerine özel bir yaşam
alanı sağlar diye başladık. Sonunda ise Termal ormanından ve kuşlar korosundan
ayrılmak istemez bir şekilde çaylarımızı yudumlarken gün batımında alaca baykuş
çiftinin aşkına katıldık.
Tabi en kıymetli aşklardan biri kişinin bulunduğu alan ile
arasındaki aşkta ve ona sahip çıkmasında. Yanlış anlaşılmasın bu öyle bencil
bir sahip çıkma değil. Özveri ile bir alanı takip edip, gerektiğinde inisiyatif
alıp onu korumak için emek eden türünden. Fatih Abi, Eşi Necla Abla ve Cemil
Abi bize Hersek’i ve Termal Ormanını bu duyarlılıkla anlattı. Hersek Lagününün
içinden geçecek yolun batıya kaydırılması için verilen emekler sonuç vermiş
durumda ve yolun bu halinin bile alana vereceği zararı en aza çekmek için
yapılacaklar takipte. Bunun için tüm emeklerine teşekkürler.
Yine gezi konusuna gelirsek işte gözlemden çıkınımızda
kalanlar;
“2016' nın
14 Şubat gününden önce soracak olsa idiniz "14 Şubat ne ifade
ediyor?" sorusunu, alacağınız yanıt aşağı yukarı şöyle bir şey olurdu:
14 Şubat
dediğin nedir ki Aziz Valentin ve kapitalizm, tüketim tüketim tüketim, sevginin
metalaşması...
14 Şubatı
biz öyle bir güne dönüştürdük ki hep birlikte, keyfimize diyecek yoktu
doğrusu... Tüketmeden (iştahımızı saymıyorum tabi o temiz havadan idi:) zarar
vermeden doğayı seyre daldık. Doğa da bize armağanlarını sundu. Önce Puflalar,
ardından Tarakdiş 2 erkek 1 dişi, yalnız ama umursamaz Poyrazkuşu, Fiyular,
Narin Flamingolar ve daha niceleri...
Termal' e
vardığımızda ormanın kokusu ve pek alışık olmadığımız yoğun oksijen bizi sarhoş
etse de her şey mükemmeldi. Kapanışı yapan Alaca Baykuş' a ve onu yalnız
bırakmayan eşine selamlar, konukseverliklerinden ötürü Fatih Abi ve Necla Abla’
ya teşekkürler...
Gezi ekibine
de ayrıca teşekkürler hepinize teker teker...”
Saka Kuşu (Seda)
"İçinde
doğup büyüdüğüm küreye bu kadar yabancılaşmış olmam ancak bir kentlilik sorunu
olabilir. Nihayetinde betondan gökdelenlerin işgal ettiği eski doğal alanlardan
kaçıp ağaç gökdelenlerin ve dünyanın avucunda birikmiş su gibi görünen Hersek
Lagününün varlığını bilmek, resimlerden gördüğün veya birilerinden bir şekilde
duyduğun kuşları gözlemlemek bir kaçış değil ancak bir kurtuluş olabilir.
Bu ilk
ziyaretimin bana bu kadar çok şey katacağını düşünmemiştim. Son olmayacağı
artık aşikardır. Başta doğayla tanışmak ve birçok güzel insan tanımak için bir
daha ve bir daha geleceğim."
Martı,
serçe, kumru, güvercin, karga… Şehri birlikte paylaştığımız kanatlı
dostlarımızdan bir günlüğüne uzaklaştık. Doğanın el değmemiş güvenli yerlerinde
yaşayan hassas ve narin su kuşlarının dünyasına girdik.
Hep beraber
sakinliği ve huzuru paylaşan kuşlar, sanki uzaktan bize dünyamıza dokunmayın
mesajı veriyorlardı.
Kuzey
Ormanları Savunmasıyla mega projelere karşı direnirken şahit olduğumuz talanın
uzağındaydık ama yine de gözlerimiz bu önemli sulak alanı tehdit eden yol ve
köprüdeydi.
Deneyimli
kuş gözlemcisi arkadaşlar bize hiç sıkılmadan, dürbün ve teleskoplarla
gördükleri kuşları tanıttılar. Yalova’dan Fatih Bülbül ve eşi, Altınova
Belediyesi’nin desteğiyle ayda iki kez Hersek Lagün Gölündeki su kuşlarının
sayımını yapıyorlar. Fatih Bey’e inşaatı süren köprünün alana getirebileceği
olası etkileri sorduk. Köprü yollarının lagüne uzak olması şu an için içimizi
rahatlattı.
Yaşamın
içinde bu renkli, ilginç, kanatlı canlılarla bir arada olduğumuzun farkına
varmak nefis bir deneyimdi.
Bizi gözlem
alanına davet ettiği için sevgili arkadaşım Evrim’e çok teşekkürler. İKGT’den
tanışıp bir güne samimi olduğumuz arkadaşlara da ayrıca teşekkürler.
Kuşları
doğal yaşam alanlarında gözlemlediğim, kertiğim Akbalıkçılı seyrettiğim ve
sıcak dostlar kazandığım bir günün ertesinde kuşların öğretisini kendimce şehre
taşıdım. Doğada yalnız değiliz. Biraz daha sakin, biraz daha basit ve sade
lütfen.”
Elif
“Bir pazar
günü sevgililer günü diye adlandırılan bir günde yine kuşların peşine yollara
düştük. Feribot yolunda martılar yol arkadaşlarımız. Tanıştık biraz. Sonra
Hersek lagünü ilk durağımız. Bizi Fatih Bülbül abimiz karşıladı. Teleskopunu
Puflalara ayarlamış. İki çift Pufla. Hemen sıraya dizildik tabi görmek için.
Sadece onlar değildi bakmaya doyamadığımız. Hangisini anlatsa bilemiyor insan.
Yüzlerce Flamingo pembe renkleriyle güzelliklerini sergiliyorlardı mesela.
Tarakdişler kur yapmaya başlamıştı. Kaşıkçılar uykudaydı bekledik
uyanmalarını. Lagün tam bir canlı
belgesel anlayacağız.
Sonrasında Termal'de
yaptığımız kısa trekking sırasında ötücü kuşlara vakit ayırdık biraz. Bir
yandan bitki sohbetleri bir yandan kuşlar derken geçirdiğimiz günün sonunda
değerlendirme toplantımızın bir konuğu vardı. Alaca baykuş. Tam üstümüzde bir
ağacın dalında doyasıya izlediğimiz kuş. Bir süre sonra da çift oldular ve
Pufla çiftleriyle açtığımız sevgililer gününü bir Alaca baykuş çifti
sonlandırmış oldu. Kısaca o gün güzel insanlarla geçirilen güzel bir gündü. Ve
ben sabah zar zor uyanırken gitmesem mi acaba diye düşündüğüm, döndükten sonra
da keşke hiç bitmeseydi dediğim bir günü daha geride bıraktım.”
Kübra
“Yabanlar
yok olup her yerin şehirleştirilmesi ve betonlaştırma çalışmalarından nasibini
alan Yalova Hersek Lagününde İstanbul'dan bir grup kuş gözlemcisi olarak
gökyüzünün iz bırakmadan ilerleyen kuşlarına merhaba demeye gittik. Köprü
çalışmaları bizlerin moralini kuşların göç alanlarını tahrip etmeye devam
ediyordu. Şubatın ortasında baharın şarkısını seslendiren kuşların söyledikleri
de hüzün içeriyordu sanki. Erken gelen baharın şaşkınlığı bizleri de kuşları da
korkutuyordu besbelli. Kuşlar buluşmalarının muhabbetleri nasıl olur diye
düşünmeden edemedim. Onca yol katedip gelen bu gökyüzü aşıkları nerelerden
geçmiş neler görmüşlerdir kim bilir. Ne kadar kulak kabartsam da nafile. Ama
yeni dünyada sorunlar üç aşağı beş yukarı aynı diyerek insan türünün
bencilliğinden bahsediyorlardır diye düşünüp utanmadım değil. Oysa fiyu kuşlarının ıslıksı bağırışları,
tarakdiş erkeklerinin dişilerine kur yaparken ki boyun dansları, toz pembe
bulutlar gibi dolaşan flamingolar, yeşilbaşlar, üzerine kar düşmüş ensesine
orman konmuş puflalar, çamurcunlar öyle güzel görsel şölen sunuyorlardı ki!
Kalbim yerinden çıkacak gibi olduğu bir an, gökyüzüne baktım aklım ebabil
kuşlarına gitti. Seslendim içimden 'Gelirken gagalarınıza takın betonları,
yolları, köprüleri de yıkın ve serpin topraklara yeşilin mavinin sarının kardeşlik
tohumlarını.'
Kuşiziyle
kalın:)”
Merve
“Bir yandan
dünyanın en doğal olmayan ortamlarından birinde çalışan bir plaza çalışanı, bir
yandan bir doğasever ve asıl mesleğim olan biyoloji biliminden kopmamaya
çalışan biri olarak bu hafta sonumu, şimdiye kadar katılmış olduğum 2. IKGT
arazisine ayırarak yine doğayla iç içe, hem öğretici hem keyifli bir gün
geçirmiş oldum. Bu gezimize kuşlar için çok güzel ve korunaklı bir alan olan
Hersek Lagününde huzur içinde dinlenmekte olan flamingoları, kaşıkgagaları ve
bunlar gibi bir çok güzel su kuşunu gözlemleyerek başladık. Görmeyi pek
ummadığım pufla ve ismine yakışırcasına gördüğüm en güzel ördek türü olan
sunalar ise beni en çok heyecanlandıranlar olmuştu. Hersek Lagününde yapmış
olduğumuz bu gözlemler sırasında öğrendiklerim benim için en verimli ve eğitici
gözlemler oldu diyebilirim. Daha sonra geçmiş olduğumuz Termal bölgesinde ise,
doğayla baş başa yapmış olduğumuz güzel orman yürüyüşü, gözlerimiz kadar
kulaklarımızın da bir kuş gözlemcisi için ne kadar önemli olduğunu kavramamızı
sağlamış oldu. Bu yürüyüş sonrası dinlenirken tam karşımızda ki ağaçta bizi
sessizce izlemekte olan, sakin, gururlu ve sert duruşuna rağmen bir o kadar
tatlı görünümlü alaca baykuş ise, yürüyüş için güzel bir final olmuştu. Bir
sonraki IKGT gözleminde yine buluşmayı diliyor, doğadaki güzel ve değerli
arkadaşlarımız için çok önemli olan, ancak kendi türümüz tarafından hızla işgal
edilmekte olan önemli doğal alanlardan birisini daha tanıyarak, en azından
yakın çevreme bu alanların önemini ve sahiplenilmesi gerektiğini anlatabilmek
için sabırsızlanıyorum.”
Umut
Fatih Abiden
gelen tatlı fabl ile bitirelim bu gezi yazısını da J
“Evrim:
"Bu sesler flamingolardan geliyor!"
-Duydun mu,
aralarında konuşuyorlar, İstanbul'dan gelmişler galiba, kendilerine İKGT diyip
duruyorlar.
-Ben sana
demiştim kuzum; gözüm dalıp gidiyor deniz aşırı tarafa, mutlaka birileri bu
özel günde bizleri ziyarete gelecektir diye.
-Pufloşlaraa
ve Poyroşlaraa haber verelim, diğer komşulara daaa!
-Mutluluktan
karotinim arttı şekerim, kıpkırmızı oldum.
-Ben de!
-Hey sevgili
flamingişler hadi gelin gagalarımızı birleştirip onlara kalplerle hoş geldiniz
diyelim.”
Fatih
Gözlemciler |
|
Ali Rıza Altınok |
Merve Usta |
Aliş Ünal |
Necla Bülbül |
Alkım Seven |
Özge Karaca |
Ayşegül Gezgin |
Sarp Gezgin |
Cemil Gezgin |
Seda Kendir Gemici |
Elif Köklü |
Soner Oruç |
Evrim Tabur Korkmaz |
Temel Gemici |
Fatih Bülbül |
Umut Seflek |
Kübra Karaman |
Yalçın Korkmaz |
Meltem Uğurlu |
|
|
|
Yalova Altınova Hersek Lagünü Kuş Türleri |
Fiyu ördeği 118 |
Büyük akbalıkçıl 3 |
Yeşilbaş ördek 96 |
Gri balıkçıl 23 |
Elmabaş ördek 199 |
Flamingo 321 |
Kaşıkgaga ördek 16 |
Kaşıkçı 4 |
Kılkuyruk ördek 35 |
Gümüş yağmurcun 5 |
Çamurcun ördek 64 |
Şahin 3 |
Boz ördek 5 |
Atmaca 1 |
Pufla 4 |
Güvercin |
Angıt 1 |
Kumru |
Sakarmeke 1385 |
Tepeli toygar |
Küçük batağan 8 |
Tarlakuşu |
Bahri 55 |
Dağ incirkuşu |
Karaboyunlu batağan 46 |
Çayır incirkuşu |
Karabatak 37 |
Akkuyruksallayan |
Tepeli karabatak 3 |
Kızılgerdan |
Küçük karabatak 18 |
Karatavuk |
Küçük suçulluğu 3 |
Kamış bülbülü |
Tarakdiş 29 |
Saksağan |
Suna 9 |
Leş kargası |
İncegagalı martı 12 |
Küçük karga |
Gümüş martı 95 |
Alakarga |
Karabaş martı 180 |
Sığırcık |
Karagagalı sumru 3 |
Serçe |
Kızılbacak 28 |
İspinoz |
Poyrazkuşu 2 |
Saka |
Karakarınlı kumkuşu 16 |
Karabaşlı iskete |
Küçük akbalıkçıl 6 |
Tarla çintesi |
|
|
Yalova
Termal Ormanları Kuş Türleri |
Alaca Baykuş 2 |
Büyük baştankara |
Kızılgerdan |
Mavi baştankara |
Akkuyruksallayan |
Uzun kuyruklu baştankara |
Öter Ardıç |
Bahçe tırmaşıkkuşu |
Karatavuk |
Serçe |
Çıvgın |
İspinoz |
Sürmeli Çalıkuşu |
Karabaşlı iskete |
Çıtkuşu |
|
Not: Fotoğraflar için Ali Rıza Altınok, Elif Köklü, Kübra Karaman, Temel Gemici' ye teşekkürler...