• Arıkuşu >> Merops apiaster >> Bee-eater..

4 Mart 2016

2 Mart İKGT Toplantısı ardından

Merhaba sevgili yelkovan ahalisi;

Dün akşam keyifli, bilgilendirici geleneksel bir ikgt toplantımız daha gerçekleşti; toplantımızın yazısı yazmak da gördüğünüz üzere bendenize düştü:)

Bu seferki toplantı yerimiz Kadıköy Akademi Cafe idi, yoğun olarak 'kadıköylü kuşçu' katılımımız vardı, ilk kez aramıza katılanların da varlığı ile... 

Toplantı öncesi Ali Rıza Abi'nin detaylı bilgilendirmeleri sayesinde kuzey ormanlarından ve üçüncü köprünün etkilerinden bahsettik. Genel olarak doğa koruma ile ilgili neler yapabileceğimizin üzerine sohbetimize devam ettik. Yeni yapılan kuş gözlem kulemizi de çekiştirdik bir süre:) 

Etraflıca gerçekleştirdiğimiz bir tanışma faslından sonra asıl konumuz olan ağaçkakanlar Cemil Gezgin'nin sunumuyla gerçekleşti, şahsen benim adıma çok bilgilendirici bir sunum oldu, ağaçkakan mevzusundaki bütün soru işaretlerimi giderdim:) Tabii Ali Rıza Altınok'un bilgilendirici kuş seslerini de unutmayalım, kendisine ve Cemil Gezgin'e çok teşekkürler... 

Son olarak yakında gerçekleştirmeyi planladığımız Enez gezisinden bahsettik, bir sonraki gezimiz bakalım ne zaman olacak:)

Herkese bol gözlemli ve keyifli günler diliyorum.
Sevgiyle kalın...
Özge  

---------------------------------------------------------------------------
Katılımcı listemiz:

Kübra Karaman
Evrim Tabur
Temel Gemici
Çağrı Göcek
Lider Sinav
Pınar Irçağ
Ali Rıza Altınok
Dua Özbilenler
Fahir Öner
Özge Karaca
Serhat Küçükömer
Zeynep Derya Yücebaş
Cemil Gezgin


25 Şubat 2016

14 Şubat 2016 Yalova Hersek Lagünü ve Termal Ormanı Gezi Notları

Hersek Lagünü gezimiz tam da düşündüğümüz gibi aşk doluydu. Yola, lagünler nasıl oluşur, nasıl bir deniz ve dere aşkından doğar, sonra nasıl hem kuşlara hem bitkilere hem de diğer canlı türlerine özel bir yaşam alanı sağlar diye başladık. Sonunda ise Termal ormanından ve kuşlar korosundan ayrılmak istemez bir şekilde çaylarımızı yudumlarken gün batımında alaca baykuş çiftinin aşkına katıldık.
Tabi en kıymetli aşklardan biri kişinin bulunduğu alan ile arasındaki aşkta ve ona sahip çıkmasında. Yanlış anlaşılmasın bu öyle bencil bir sahip çıkma değil. Özveri ile bir alanı takip edip, gerektiğinde inisiyatif alıp onu korumak için emek eden türünden. Fatih Abi, Eşi Necla Abla ve Cemil Abi bize Hersek’i ve Termal Ormanını bu duyarlılıkla anlattı. Hersek Lagününün içinden geçecek yolun batıya kaydırılması için verilen emekler sonuç vermiş durumda ve yolun bu halinin bile alana vereceği zararı en aza çekmek için yapılacaklar takipte. Bunun için tüm emeklerine teşekkürler.
Yine gezi konusuna gelirsek işte gözlemden çıkınımızda kalanlar;
“2016' nın 14 Şubat gününden önce soracak olsa idiniz "14 Şubat ne ifade ediyor?" sorusunu, alacağınız yanıt aşağı yukarı şöyle bir şey olurdu:
14 Şubat dediğin nedir ki Aziz Valentin ve kapitalizm, tüketim tüketim tüketim, sevginin metalaşması...
14 Şubatı biz öyle bir güne dönüştürdük ki hep birlikte, keyfimize diyecek yoktu doğrusu... Tüketmeden (iştahımızı saymıyorum tabi o temiz havadan idi:) zarar vermeden doğayı seyre daldık. Doğa da bize armağanlarını sundu. Önce Puflalar, ardından Tarakdiş 2 erkek 1 dişi, yalnız ama umursamaz Poyrazkuşu, Fiyular, Narin Flamingolar ve daha niceleri...
Termal' e vardığımızda ormanın kokusu ve pek alışık olmadığımız yoğun oksijen bizi sarhoş etse de her şey mükemmeldi. Kapanışı yapan Alaca Baykuş' a ve onu yalnız bırakmayan eşine selamlar, konukseverliklerinden ötürü Fatih Abi ve Necla Abla’ ya teşekkürler...
Gezi ekibine de ayrıca teşekkürler hepinize teker teker...”
Saka Kuşu (Seda)
"İçinde doğup büyüdüğüm küreye bu kadar yabancılaşmış olmam ancak bir kentlilik sorunu olabilir. Nihayetinde betondan gökdelenlerin işgal ettiği eski doğal alanlardan kaçıp ağaç gökdelenlerin ve dünyanın avucunda birikmiş su gibi görünen Hersek Lagününün varlığını bilmek, resimlerden gördüğün veya birilerinden bir şekilde duyduğun kuşları gözlemlemek bir kaçış değil ancak bir kurtuluş olabilir.
Bu ilk ziyaretimin bana bu kadar çok şey katacağını düşünmemiştim. Son olmayacağı artık aşikardır. Başta doğayla tanışmak ve birçok güzel insan tanımak için bir daha ve bir daha geleceğim."
Alkım
“Kuşlarla Bir Gün,
Martı, serçe, kumru, güvercin, karga… Şehri birlikte paylaştığımız kanatlı dostlarımızdan bir günlüğüne uzaklaştık. Doğanın el değmemiş güvenli yerlerinde yaşayan hassas ve narin su kuşlarının dünyasına girdik.
Hep beraber sakinliği ve huzuru paylaşan kuşlar, sanki uzaktan bize dünyamıza dokunmayın mesajı veriyorlardı.
Kuzey Ormanları Savunmasıyla mega projelere karşı direnirken şahit olduğumuz talanın uzağındaydık ama yine de gözlerimiz bu önemli sulak alanı tehdit eden yol ve köprüdeydi.
Deneyimli kuş gözlemcisi arkadaşlar bize hiç sıkılmadan, dürbün ve teleskoplarla gördükleri kuşları tanıttılar. Yalova’dan Fatih Bülbül ve eşi, Altınova Belediyesi’nin desteğiyle ayda iki kez Hersek Lagün Gölündeki su kuşlarının sayımını yapıyorlar. Fatih Bey’e inşaatı süren köprünün alana getirebileceği olası etkileri sorduk. Köprü yollarının lagüne uzak olması şu an için içimizi rahatlattı.
Yaşamın içinde bu renkli, ilginç, kanatlı canlılarla bir arada olduğumuzun farkına varmak nefis bir deneyimdi.
Bizi gözlem alanına davet ettiği için sevgili arkadaşım Evrim’e çok teşekkürler. İKGT’den tanışıp bir güne samimi olduğumuz arkadaşlara da ayrıca teşekkürler.
Kuşları doğal yaşam alanlarında gözlemlediğim, kertiğim Akbalıkçılı seyrettiğim ve sıcak dostlar kazandığım bir günün ertesinde kuşların öğretisini kendimce şehre taşıdım. Doğada yalnız değiliz. Biraz daha sakin, biraz daha basit ve sade lütfen.”
Elif
“Bir pazar günü sevgililer günü diye adlandırılan bir günde yine kuşların peşine yollara düştük. Feribot yolunda martılar yol arkadaşlarımız. Tanıştık biraz. Sonra Hersek lagünü ilk durağımız. Bizi Fatih Bülbül abimiz karşıladı. Teleskopunu Puflalara ayarlamış. İki çift Pufla. Hemen sıraya dizildik tabi görmek için. Sadece onlar değildi bakmaya doyamadığımız. Hangisini anlatsa bilemiyor insan. Yüzlerce Flamingo pembe renkleriyle güzelliklerini sergiliyorlardı mesela. Tarakdişler kur yapmaya başlamıştı. Kaşıkçılar uykudaydı bekledik uyanmalarını.  Lagün tam bir canlı belgesel anlayacağız.
Sonrasında Termal'de yaptığımız kısa trekking sırasında ötücü kuşlara vakit ayırdık biraz. Bir yandan bitki sohbetleri bir yandan kuşlar derken geçirdiğimiz günün sonunda değerlendirme toplantımızın bir konuğu vardı. Alaca baykuş. Tam üstümüzde bir ağacın dalında doyasıya izlediğimiz kuş. Bir süre sonra da çift oldular ve Pufla çiftleriyle açtığımız sevgililer gününü bir Alaca baykuş çifti sonlandırmış oldu. Kısaca o gün güzel insanlarla geçirilen güzel bir gündü. Ve ben sabah zar zor uyanırken gitmesem mi acaba diye düşündüğüm, döndükten sonra da keşke hiç bitmeseydi dediğim bir günü daha geride bıraktım.”
Kübra
“Yabanlar yok olup her yerin şehirleştirilmesi ve betonlaştırma çalışmalarından nasibini alan Yalova Hersek Lagününde İstanbul'dan bir grup kuş gözlemcisi olarak gökyüzünün iz bırakmadan ilerleyen kuşlarına merhaba demeye gittik. Köprü çalışmaları bizlerin moralini kuşların göç alanlarını tahrip etmeye devam ediyordu. Şubatın ortasında baharın şarkısını seslendiren kuşların söyledikleri de hüzün içeriyordu sanki. Erken gelen baharın şaşkınlığı bizleri de kuşları da korkutuyordu besbelli. Kuşlar buluşmalarının muhabbetleri nasıl olur diye düşünmeden edemedim. Onca yol katedip gelen bu gökyüzü aşıkları nerelerden geçmiş neler görmüşlerdir kim bilir. Ne kadar kulak kabartsam da nafile. Ama yeni dünyada sorunlar üç aşağı beş yukarı aynı diyerek insan türünün bencilliğinden bahsediyorlardır diye düşünüp utanmadım değil.  Oysa fiyu kuşlarının ıslıksı bağırışları, tarakdiş erkeklerinin dişilerine kur yaparken ki boyun dansları, toz pembe bulutlar gibi dolaşan flamingolar, yeşilbaşlar, üzerine kar düşmüş ensesine orman konmuş puflalar, çamurcunlar öyle güzel görsel şölen sunuyorlardı ki! Kalbim yerinden çıkacak gibi olduğu bir an, gökyüzüne baktım aklım ebabil kuşlarına gitti. Seslendim içimden 'Gelirken gagalarınıza takın betonları, yolları, köprüleri de yıkın ve serpin topraklara yeşilin mavinin sarının kardeşlik tohumlarını.'
Kuşiziyle kalın:)”
Merve
“Bir yandan dünyanın en doğal olmayan ortamlarından birinde çalışan bir plaza çalışanı, bir yandan bir doğasever ve asıl mesleğim olan biyoloji biliminden kopmamaya çalışan biri olarak bu hafta sonumu, şimdiye kadar katılmış olduğum 2. IKGT arazisine ayırarak yine doğayla iç içe, hem öğretici hem keyifli bir gün geçirmiş oldum. Bu gezimize kuşlar için çok güzel ve korunaklı bir alan olan Hersek Lagününde huzur içinde dinlenmekte olan flamingoları, kaşıkgagaları ve bunlar gibi bir çok güzel su kuşunu gözlemleyerek başladık. Görmeyi pek ummadığım pufla ve ismine yakışırcasına gördüğüm en güzel ördek türü olan sunalar ise beni en çok heyecanlandıranlar olmuştu. Hersek Lagününde yapmış olduğumuz bu gözlemler sırasında öğrendiklerim benim için en verimli ve eğitici gözlemler oldu diyebilirim. Daha sonra geçmiş olduğumuz Termal bölgesinde ise, doğayla baş başa yapmış olduğumuz güzel orman yürüyüşü, gözlerimiz kadar kulaklarımızın da bir kuş gözlemcisi için ne kadar önemli olduğunu kavramamızı sağlamış oldu. Bu yürüyüş sonrası dinlenirken tam karşımızda ki ağaçta bizi sessizce izlemekte olan, sakin, gururlu ve sert duruşuna rağmen bir o kadar tatlı görünümlü alaca baykuş ise, yürüyüş için güzel bir final olmuştu. Bir sonraki IKGT gözleminde yine buluşmayı diliyor, doğadaki güzel ve değerli arkadaşlarımız için çok önemli olan, ancak kendi türümüz tarafından hızla işgal edilmekte olan önemli doğal alanlardan birisini daha tanıyarak, en azından yakın çevreme bu alanların önemini ve sahiplenilmesi gerektiğini anlatabilmek için sabırsızlanıyorum.”
Umut
Fatih Abiden gelen tatlı fabl ile bitirelim bu gezi yazısını da J
“Evrim: "Bu sesler flamingolardan geliyor!"
-Duydun mu, aralarında konuşuyorlar, İstanbul'dan gelmişler galiba, kendilerine İKGT diyip duruyorlar.
-Ben sana demiştim kuzum; gözüm dalıp gidiyor deniz aşırı tarafa, mutlaka birileri bu özel günde bizleri ziyarete gelecektir diye.
-Pufloşlaraa ve Poyroşlaraa haber verelim, diğer komşulara daaa!
-Mutluluktan karotinim arttı şekerim, kıpkırmızı oldum.
-Ben de!
-Hey sevgili flamingişler hadi gelin gagalarımızı birleştirip onlara kalplerle hoş geldiniz diyelim.”
Fatih

Gözlemciler
Ali Rıza Altınok Merve Usta
Aliş Ünal Necla Bülbül
Alkım Seven Özge Karaca
Ayşegül Gezgin Sarp Gezgin
Cemil Gezgin Seda Kendir Gemici
Elif Köklü Soner Oruç
Evrim Tabur Korkmaz Temel Gemici
Fatih Bülbül Umut Seflek
Kübra Karaman Yalçın Korkmaz
Meltem Uğurlu

Yalova Altınova Hersek Lagünü Kuş Türleri
Fiyu ördeği  118 Büyük akbalıkçıl  3
Yeşilbaş ördek  96 Gri balıkçıl  23
Elmabaş ördek  199 Flamingo  321
Kaşıkgaga ördek  16 Kaşıkçı  4
Kılkuyruk ördek  35 Gümüş yağmurcun  5
Çamurcun ördek  64 Şahin  3
Boz ördek  5 Atmaca  1
Pufla  4 Güvercin
Angıt  1 Kumru
Sakarmeke  1385 Tepeli toygar
Küçük batağan  8 Tarlakuşu
Bahri  55 Dağ incirkuşu
Karaboyunlu batağan  46 Çayır incirkuşu
Karabatak 37 Akkuyruksallayan
Tepeli karabatak  3 Kızılgerdan
Küçük karabatak 18 Karatavuk
Küçük suçulluğu 3 Kamış bülbülü
Tarakdiş  29 Saksağan
Suna  9 Leş kargası
İncegagalı martı  12 Küçük karga
Gümüş martı  95 Alakarga
Karabaş martı  180 Sığırcık
Karagagalı sumru  3 Serçe
Kızılbacak  28 İspinoz
Poyrazkuşu  2 Saka
Karakarınlı kumkuşu 16 Karabaşlı iskete
Küçük akbalıkçıl  6 Tarla çintesi
Yalova Termal Ormanları Kuş Türleri
Alaca Baykuş  2 Büyük baştankara
Kızılgerdan Mavi baştankara
Akkuyruksallayan Uzun kuyruklu baştankara
Öter Ardıç Bahçe tırmaşıkkuşu
Karatavuk Serçe
Çıvgın İspinoz
Sürmeli Çalıkuşu Karabaşlı iskete
Çıtkuşu
Not: Fotoğraflar için Ali Rıza Altınok, Elif Köklü, Kübra Karaman, Temel Gemici' ye teşekkürler...

10 Şubat 2016

9 Şubat İKGT Toplantısı ardından


Merhaba Sevgili Yelkovanlar,

Dün akşam oldukça verimli olarak değerlendirebileceğimiz bir toplantı gerçekleştirdik. Tamzara' dan ikramlar ve sıcak çay tabii ki yine yeniden var idi.

İstanbul' da çetin kış koşullarında rastlantısal görebileceğimiz nadide su kuşlarından bahsettik hepimiz katkılar koyarak. 

Ali Rıza Abi, İstanbul' daki hakim rüzgarlardan ve önceki yıllardaki kış konuklarından örnekler vererek açılışı yaptı.
Daha sonra bazı kış konuklarının kulaklarını çınlattık Kulaklı Batağan da dahil :)
Küçük Kuğu (dünya ölçeğinde popülasyonunun azlığı, kışın az görmemizin en önemli nedeni).
Tarla Kazı, Sibirya Kazı, Karabaş Patka, Pufla, Kara Ördek, Kadife Ördek, 
sonra Altıngöz (biliyor muydunuz; yuvasını ağaç kovuklarına yaptığını :))
Sütlabi, Büyük Tarakdiş (bilen hatırlar hani şu Caddebostan güzeli :)
Tarakdiş, Karagerdanlı Dalgıç, Kızılgerdanlı Dalgıç, Karaboyunlu Batağan, Kulaklı Batağan...

Konu konuyu, kuşlar kuşları açtı :) Tarla kazı ile sakarcayı ele aldık. Sibirya Kazı ile anıları olanlar anılarını paylaştı...

Yazışmalardan hatırlarsınız, 8 Şubat Pazartesi günü İTÜ Mimarlık Fakültesi' nden Burçin Hanım' ın konuğu olarak İKGT' den Özgür Ekincioğlu  Taner Şekercioğlu mimarlık öğrencilerine, mimarlık proje dersleri kapsamında projelendirecekleri "Kuş gözlem birimi" hakkında değerli paylaşımlarda bulundular. Taner toplantıda bize biraz bu projeden ve verimli geçen sohbetten bahsetti.

Bu Kuş Gözlem Birimi projesi kısıtlı zamanda da olsa(2 hafta) bir ödev niteliğinde de olsa hepimizde merak uyandırdı doğrusu. (ben çok merak ettim şahsen :)
Bir de proje tasarlarken şu kriteri de ön plana çıkararak tasarım yapacak olmaları da çok hoşuma gitti. "Çetin kış şartlarında bir kuş gözlemcisinin bu bölgede mahsur kalarak 24 saat süreyi burada geçireceği barınma ve asgari gereksinimlerinin karşılanacağı bir proje olması.

Sohbet uzar giderdi esasında...ama artık kalkma vakti gelmişti. Bu hafta sonu gerçekleştirilecek Hersek Lagünü kuş gözlem gezimizin de bir ön planlamasını yaptıktan sonra vedalaştık dostlarla.

Tarih: 9 şubat 2016 salı
Hava durumu: Çok güleç, güneşli :)


Katılımcılar:

Ali Rıza Altınok
Cemil Gezgin
Cevdet Oğuz
Dilek Şahin
Evrim Tabur Korkmaz
Fahir Öner
Gürsel Bektaş
İhsan Eroğlu
Kübra Karaman
Nimet Alımlı
Seda Kendir Gemici
Taner Şekercioğlu
Temel Gemici
Yalçın Korkmaz
Zelal Durmuş

Bol Kuşlu Günler...

25 Ocak 2016

Bir kuşçunun gözünden Validebağ Korusu...

Merhaba,
Validebağ korusunu son haftalarda ziyaret ettiğimiz bir kaç gün içinde sevgili Oğuz Mülayim ile gördüklerimizi ve tabi kulaklarımızın duyduklarını yazmaya çalıştım. Şöyle:
Mavi baştankara
Yerde kurumuş yapraklar arasında beslenen onlarca İspinoz arasında bir dişi dağ ispinozu.
Ağaçları saran orman sarmaşıklarının meyveleriyle beslenen öter ardıç ve karatavuklar.
Mazı ağaçlarında beraberce beslenen çalıkuşu ve sürmeli çalıkuşları.
Kargaların tacizinden kurtulamayan şahin ve atmacalar.
İstanbul içinde görmeye alışık olmadığımız orman toygarları. Üstelik havada ötüş yapan.
Bir karga cennetinde olduğunuzu düşündürten ekin, leş, küçük, alakarga ve saksağanlar.
Kendisini görmenin zor ama keyifli oldugunu bildiğimiz çulluk.
Korunun yerlisi küçük ve alaca ağaçkakanlar.
Kuzey ormanlarından gelmiş kış konukları dağ bülbülü ve kızılgerdanlar.
Kış konuğu karabaşlı isketeler, yerlilerimiz saka ve floryalar.
Kuzey ormanlarından başka bir konuk çıvgın.
Çıvgın
Yazın da burada kalma cesaretini gösterdigine inandığımız çıtkuşu.
Çayırın kış sakinleri çayır ve dağ incirkuşları.
Kış güzeli dağ kuyruksallayanı ve yerlimiz akkuyruksallayan.
Korunun en ötüşkeni büyük baştankara, mavi ve uzunkuyruklu baştankaralar.
Binlerce değil ama yeteri kadar sığırcık.
Korunun yerlileri serçe ve ağaç serçeleri.
İstanbul'u kendine vatan bellemiş yeşil ve iskender papağanları.
Ve göremediğimiz ama yakınlarda olduklarını, belki başka bir gün göreceğimizi bildiğimiz kara kızılkuyruk, kocabaş, tarla ve kızıl ardıç, tarlakuşu ve taşkuşu.
Kızıl gerdan
Bir de varlıklarını belirtmeden geçemeyeceğimiz ağaç tepelerinde birbirini kovalayan en az dört tane gri sincap.
Validebağ korusu kuşlara ve kendine sığınan bütün canlılara kışın bu sert günlerinde kucak açmaya devam ediyor. Biz sadece şahit olduğumuz bir kaç günü anlatmaya çalıştık.
Sevgiler.

Cemil Gezgin
22.01.2016

21 Ocak 2016

19 Ocak 2016 İKGT Toplantısı ardından

Merhaba sevgili İKGT’liler,

Size biraz son toplantımızdan bahsedeceğim. Salı günü saat 19.00' da Tamzara’ nın bizi çay, kurabiye ve mandalina ile karşıladığı sıcak ve misafirperver ortamında tekrar bir araya geldik. Kısa bir tanışma merasimi ve muhabetten sonra Cemil Gezgin’in “İstanbul’un kış konukları” adlı sunumuna başladık. Cemil abi bize İstanbul'a kışın kentin içine gelen (Karakızılkuyruk, Çıvgın, Dağ ispinozu, Martılar gibi) türlerden bazılarını tanıttı. Cemil abi sunumunu yaparken, Ali Rıza abi ve Evrim türlerin seslerini de eş zamanlı dinleterek destekte bulundular. Bu bilgilendirici ve eğlenceli sunum için Cemil Gezgin’e tekrar teşekkür ediyorum. Toplantı sonundaki fotoğrafımız da ektedir. Sonraki toplantıda görüşmek üzere.
Sevgiyle kalın,
Kübra

Katılımcılar,
Ali Rıza Altınok
Cemil Gezgin
Cevdet Oğuz
Evrim Tabur Korkmaz
Kübra Karaman
Seda Kendir Gemici
Selcan Küçüküstel
Sunay Balaban
Temel Gemici

16 Ocak 2016

10 Ocak 2016 Terkos Kuş Gözlemi Gezi Notları

     İstanbul her yanı ayrı bir sürpriz barındıran özel bir coğrafya. Dev projeler ile üstünde kurulmaya çabalanan tahakküme rağmen İstanbul’un doğası tüm bereketini biz de dahil her canlıya cömertçe sunmaya devam ediyor. Ne şanslıyız ki İKGT’ nin her gezisi ile bu yaşam ve çeşitlilik dolu büyüleyici coğrafya parçasının can damarlarında bulunup, onu perdesiz gözlerle görüp, duyup, anlayabiliyoruz. Aslında her şeyi yutmaya niyetli bir şekilde büyüyen bu kentin söylediği doğanın dışında olma şarkısını bir kızılgerdanın ötüşü dahi ters düz etmeye yeter… Fakat sanırım bu Terkos gezisi de hepimize ayrı bir tondan asıl şarkısını belki ilk belki yeniden fısıldadı. Duyduklarımızı kısa da olsa aktaralım dedik J
 


“Doğa görmeyi bilen için harikalarla doludur, bir pazar günü bunu tekrar fark etmenin mutluluğunu yaşadım. Şehir hayatına mahkum olmuş bizler özümüze dönmek için doğayla kucaklaştığımızda bencilliğimizden biraz sıyrılıp diğer canların büyülü dünyalarına tanıklık edebiliriz. Zarif yabanıl kuğuları gördüğümde mutluluktan havalara uçtum adeta. Ve tatlı utangaç altın gümüş yağmurcun kuşları sizlerle tanıştığım için çok mutluyum.” 
Meltem

“Uzun bir aradan sonra Terkos gezisinin bana çok iyi geldiğini söyleyebilirim. Daha başlangıç aşamasında bir kuş gözlemci olduğumdan son derece verimli bir geziydi. Sayı olarak beklediğim kadar ördek göremedik fakat bazı türler iyice pekişti artık kendi başıma tanıyabileceğimi düşünüyorum J Bunun yanında benim için kertik olan Altın Yağmurcun’u gördüğüm için de kendimi çok şanslı hissediyorum. Özetle temiz havada kah deniz kıyısında kah göl kenarında yaptığımız gözlemler keyif vericiydi. Günün sonunda birlikte gölün kenarında bir restoranda balık yedik. Ve orada gölde avlanmaya çalışan, bir kelebek gibi oradan oraya konan Küçük Martıyı izlemenin keyfini anlatamam :)”
Kübra
Küçük Martı
“Karaburun sahilinde kıyı kuşu görelim diye yürürken yosunlu taşların arasından bir grup ötücü kuş havalandı. Ne şanslıyız ki arkamızdaki ağaca kondular ve biz de onları tanımlayabildik. Sanırım uçuş sırasında da "florya bunlar" diyen oldu. Ama dala konuklarında yeşil rengini ve kanatlarındaki sarıyı çok rahatlıkla seçebildik. Benim ilk florya gözlemim olduğu için minik ama yeni heyecanlı anlarımdan birini yaşadım. 
Bu gezide beni etkileyen diğer şey de Ormanlı' ya giderken içinden geçtiğimiz bir ölçüde riskli ama ıssız yoldu. Takip ettiğimiz yol iki tarafımızda sulak arazinin uzandığı dar, yarı ıslak yarı kuru toprak bir hattı. Burada yol boyunca durduk ve bekledik, bekledikçe yeni gözlemler yapabildik. Ben yine bir ötücüye takıldım. Yüzlerce ispinozun olduğu bir bölgeydi burası. Neredeyse her bir ağacın her bir dalına bir ispinozun konduğu manzarayı seyrettik. Ağaçların yeni yaprakları belki de bu ispinozlar olmuştu. Bu sürülerin arasında farklı ispinozu bulmak ise heyecanlı bir oyun oldu. İlk Evrim fark etti. Sonra ben de yakaladım göğsünde turuncu tüyleriyle dağ ispinozunu. 
Dahası da var ama bana bunlar da yeter :)”
Zelal

“Kuşların yaşam alanlarına daha çok önem vermemiz gerektiğini her kuş gözlemden sonra daha yakıcı hissediyorum. Sahilde üç beş kum kuşu görünce; sevinçten herkes soğuğu unuttu. Tepeli patkaya  yabani ispinoza dürbünle bakıp saymak, bir çok kuş türünün azaldığını görüp üzülmek ayrı bir hüzün sebebi. Bir ara dürbünü servis şoförümüze kuşa bakması için verdim. Değişik kuşları görünce bana; "bu gurubu gezdirmeden önce kör olduğumu anladım. Böyle değişik kuşların bu kadar yakınımızda yaşadığını fark etmeden hayatım geçmiş" demesi çok hoştu. En azından bir kişinin bile bu güzelliklerin farkına varması kuşlar için bir kazanımdır.”
Nihal

Karaboyunlu Batağan
“10 ocak Pazar günü yılbaşı sürprizi olan karın, onu kovalayan sıcak lodos ve yağmurun ardından yüzünü geç gösteren bir kışın getirdiği bereketi görmek üzere dolaştığımız Terkos Gölü çevresi ve sakin Karadeniz suları bizi mutlu etti. Yetişkin ve genç ‘yabanıl’ kuğulardan, tatlı çekingen kum kuşlarına, kendilerini göl sularında gösteren kelebek misali küçük martı ve pirü pak büyük karabaş martıya ve değerli Evrim ve Ali Rıza abiye teşekkürler.”
Yalçın

"...Havanın kapalı olması başlangıçta moral bozukluğu yaratsa da (bir gün öncesine nazaran)
yağış olmaması bizim için bir şanstı. Yalnız güneyden esen sert rüzgar özellikle gözlem işine  yeni başlayan bir kısım arkadaşlarda olumsuz etki yaptı... İstanbul' un nefes almasını sağlayan kuzey ormanlarının ve kırsal alanın ağırlıklı olduğu yerlerde gözlem yapmak sonraki yıllarda aynı güzellik ve ortamı bulamama endişesini içimizde  hissederek gözleme Karaburun' dan başladık. Malum bir yanı Terkos Gölü diğer yanı engin Karadeniz olan bu şirin beldemiz de özellikle kışın sürpriz türler bulma fırsatı her zaman mümkündür. İski pompa istasyon kenarı, gölde başta sakarmekeler olmak üzere tepeli patkalar, bahriler, pasbaş patka, batağanlar v.s görmek bizi çok heyecanlandırdı...
Daha sonra üşüyenler için bir çay molası ardından, sahile indik. Bizi sürpriz olarak malum türler dışında altın ve gümüş yağmurcunlar, ak kum kuşları ile kara karınlı kum kuşları karşıladı.
Yeni arkadaşlara bu gördükleri türler için şanslı olduklarını söyledik...
Günün diğer yarısı Ormanlı köyü civarına yapılan gözlemle devam etti… Terkos Gölünün batıdaki uç noktası ve bataklık ihtiva eden çeltik tarlaları kuş gözlemi açısından bu bölgeyi önemli kılmakta...
Seddelerden başlayan gözlemde kuğu ve kız kuşları arkadaşlar açısından sevindirici oldu...
Gözlemlenen tür listesine göz attığımızda epeyi miktarda kuş gözlemenin verdiği keyifle karnımızı doyurup dönüş yoluna vasıl olduk..."
Ali Rıza

Büyük Karabaş Martı
“Kuş gözlemle hiçbir bağlantısı olmayan ama doğa aşığı bir insan olarak Pazar gününün şanslısı bendim sanırım. İstanbul'un insanı yoran havasından kısa bir kaçıştı ihtiyacım olan ama çok daha fazlasını buldum desem yeridir. Kuşların insanı sakinleştirirken büyüleyen doğalarıyla yakından tanışması fırsatı paha biçilmezdi. Bir anda içine düştüğüm bu dünyanın tadına doyamadım ve kuşların huzurlu dünyasıyla tekrar kaynaşmak için can atıyorum.
Beni bu geziye kattığı ve hayatımda yeni bir pencere açtığı için İKGT' ye teşekkür ederim!”
Nazan

Gözlemciler
Kübra Karaman
Zelal Durmuş
Evrim Tabur
Yalçın Korkmaz
Burcu Konakçı
Meltem Uğurlu
Umut Seflek
Nazan Eroğlu
Nimet Alımlı
Ali Rıza Altınok
Özge Karaca
Nihal Önem

Gözlemlenen Türler
Sakarmeke
Tepeli patka
Karaboğunlu batağan
Bahri
Küçük batağan
Elmabaş Patka
Yalıçapkını
Küçük Martı
Gri Balıkçıl
Şahin
Saz Delicesi
Pasbaş Patka
Karabatak
Küçük Karabatak
Gümüş Martı
Büyük karabaş martı
Büyük ak balıkçıl
Karagerdanlı dalgıç
Karabaş Martı
Tepeli karabatak
Akkuyruksallayan
İspinoz
Dağ ispinozu
Florya
Serçe
Karabaşlı iskete
Gümüş yağmurcun
Altın yağmurcun
Ak kumkuşu
Kara karınlı kumkuşu
Çalıkuşu
Kızılgerdan
Mavi baştankara
Büyük baştankara
Fiyu
Yeşilbaş
Kızkuşu
Atmaca
Gökdoğan
Sığırcık
Sessiz kuğu
Leş kargası
Küçük karga
Tahtalı güvercin